KİTAP ÖNERİLERİ
UYANIŞ
Psikolog Melis Keşan
Kitabın Konusu
Uyku problemleri neredeyse çağımızın hastalığı oldu.
Mavi ışığa maruz kalma, gece bile aydınlık bir dünya da yaşama, yeme düzensizlikleri, stres ve daha pek çok faktör artık çocuklarda da uyku problemlerine neden oluyor.
Uykuya dalmada, uykuyu sürdürmede zorlanma, az uyuma gibi pek çok uyku probleminin temelinde duyusal farklılıklar olabilir. İşitme, görme, dokunma duyusu ile ilgili duyusal hassasiyet nedeniyle pek çok çocuk uyuma ve dolaylı yolla büyüme/gelişme geriliği yaşıyor.
Uyku, bebek ve çocuk gelişiminde en önemli basamak. Uyku koçluğu, uyku eğitimi, ağlatmadan/ağlatarak uyutma vb farklı yöntemler ile ebeveynler çocuklarına dolayısıyla kendilerine uyku konusunda çözümler bulmaya çalışırlar.
Her konuda olduğu gibi uyku ile ilgili bilinmezler ve araştırmalar sürüyor.
Görüşlerim
“Uyanış” kitabının yazarı Psikolog Melis Keşan, uykuya farklı bir bakış açısından yaklaşmış. Bebeklik dönemi uyku, bilimsel araştırmalar ile desteklenmiş. Bilimsellik içinde boğmadan akıcı bir dille uykunun psikoloji, büyüme, bağlanma ile ilişkisine ve uyku eğitimi ile ilgili görüşlere yer verilmiş.
Çocuklarla bağlantısı olan her uzman, ebeveyn ve ebeveynlik öncesi okunması gereken başucu kitapların biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Aşağıda instagram bağlantısını da ekliyorum.
"DUYU"LMAK İSTİYORUM
Ebru Albayrak Sidar
Kitabın Konusu
“Duyu’lmak İstiyorum” kitabı ile meslektaşım Fizyoterapist Ebru Albayrak Sidar, eğitimini deneyimleri ve akademik çalışmaları ile harmanlamış, anne bakış açısıyla yalın bir anlatımla okura sunmuş. Özellikle tüm fizyoterapistlerin, her branştan öğretmenlerin, psikologların, sanatçıların ve ebeveynlerin (kısaca herkesin) okuması gerekli.
Kitaptan nasıl faydalanacağınızdan tutun, çocukların beyin gelişimi destekleme yolları (Sinaptik Budama, Zihin Kuramı, Motivasyon, Çevresel Zenginlik…), duyu bütünleme problemleri (Duyusal Modülasyon Bozukluğu, Duyusal Diskriminasyon Bozukluğu…) ve davranışa etkisi, duyuları geliştirme yolları (Duyusal Profil, Çevre, Sportif Aktiviteler…) gibi birçok alt başlık (kendi hayatından yaşanmış) örneklerle sanki karşımızda da sohbet ediyormuşuz gibi anlatılmış.
“Duyu Bütünleme” kavramı ile ilk kez 2015 yılında tanıştım. Duyu Bütünleme Kursunu aldığımda terapi programlarına yaklaşımlarım büyük ölçüde değişti. Duyuların uyarılması ile zayıf kaslar kuvvetleniyor, korkular ve duyusal hassasiyetler anlamlanıp doğru bakış açısıyla çözüldükçe denge, koordinasyon, motivasyon, adaptasyon gibi bir çok pozitif durum ortaya çıkıyordu. Türkçe kaynakların azlığı nedeniyle yabancı kaynakları takip etmeye, araştırmaları okumaya ve duyu bütünleme seansları uygulamaya başladıktan sonra çocukların (ünlü reklamdaki şu söz gibi) şahane bir dünyaya ışınlandıklarını gördüm. Sidar, kitabıyla bu konuya çok büyük katkı yaptığını düşünüyorum.
Size bir de müjdem var. Bu kitabı hemen okuyup bitirebilirsiniz. Çünkü ikincisi yolda çok daha görsel, çok daha uygulamaya yönelikmiş… 5 üzerinden 5 yıldız…
OYNADIKÇA ÇOCUĞUMUN PSİKOLOĞU OLUYORUM
Çisem UZUN ARZIK
Kitabın Konusu
Çocuğun iç dünyasını tanımak için oyunlarına bakmak yeterlidir. Duygularını, endişelerini, kaygılarını, sevinçlerini ve meraklarını oyuna yansıtan çocuğunuzu gözlemlemek onu kolaylıkla analiz etmenizi sağlar. Çocuğunuzla ne kadar çok oyun oynarsanız iletişim ve bağlılık o kadar artar. Çocuğun öz saygısı gelişir, sorumluluklarını kolayca öğrenir, oto kontrol sağlar.
“Hangi yaşta çocuklar ne oynar?”, “Çocuk Odası”, “Oyuncak Seçimi”, “Oyuncakların Anlamları”, “Çocuklar Oyun Esnasında Ne Anlatır?” gibi başlıklar altında yalın ve net anlatımıyla bana göre benzerlerinden ayrılmış.
Anne-Babalar için başucu kitaplarından biri olabilir. Çocukların iki önemli değeri olan aile ve oyun kavramlarının birlikte ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Özel Eğitim Uzmanı, Ana Sınıfı Öğretmeni, Branş Öğretmeni, çocuklarıyla etkin vakit geçirmek isteyen tüm anne baba, çocuk psikologu, çocuk hekimleri tüm arkadaşlarıma şiddetle öneriyorum.
BÜTÜN BEYİNLİ ÇOCUK
Daniel J. SİEGEL VE Tina P. BRYSON
Kitabın Konusu
Yazarları çocuk gelişimi, anatomisi ve psikolojisi alanında toplam 50 yıla sahip olan bu kitapta beyin çalışma sistemi, beynin kendi içinde entegrasyonu, bütün beyin stratejisi ve nasıl yapılabileceği ile ilgili örnekli anlatımlar mevcut. Dili çok yalın ve basit.
Ebeveynler çocukların dikkatini dağıtmak için hikaye anlatmanın ne kadar etkili olduğunu bilirler, ama bir çoğu bu gücün arkasında bir bilim olduğunun farkında değildir. Çocukların, özellikle de güçlü duygular yaşadıkları vakit genellikle ihtiyaçları olan şey, neler olup bittiğini anlamalarını, yani olayları sıraya koyup, bu büyük ve korkutucu sağ beyin duygularının adını koymak için sol beyinlerini kullanmalarına yardımcı olmasıdır. GörüşlerimHer ailenin temel amacı tabi ki çocuğunun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Ancak sağlık kısmı halledildikten sonra nihai hedef onların “hayatta başarılı” ve daha mutlu, daha özgüvenli olmalarını sağlamaktır. Bunun için yapılması gerekenleri genellikle doktoruna, öğretmenine, deneyimli dostlarımıza sormayı tercih ederiz. İşte bu kitapla araştırma sonuçları ile destekli bir çok strateji mevcut. Sadece okumanız ve düzenli olarak uygulamanız kesinlikle faydalı olacaktır.
670 gr ile Hayata Tutunmak
İnci CANDEMİR
Kitabın Konusu
Uluslararası bir şirkette yöneticilik yaparken, oğlu Can’ın 24 haftalık ve 670 gram olarak doğması ile “prematüre bebek” kavramı ile tanışır, İnci Candemir. Mucize bir bebeğe sahip olması onu başka mucizelere destek olması için gönüllü bir yol ayrımına götürür.
Beş yıl sonra hedefini gerçekleştirmek üzere ABD / Minnesota Üniversitesinde Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanlığı ve Eğitmenliği programını tamamlar ve bu programın Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi olarak “Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanlık” merkezinde ailelere rehberlik etmeye başlar. Artık bilgilerini yazılı hale getirmek ve daha fazla kişiye ulaşmak için kitap yazmak şart olmuştur.
2013 yılında Destek Yayınlarından çıkan ‘670 gram ile Hayata Tutunmak’ adlı ilk kitabında prematüre olarak dünyaya gelen oğlunun Yenidoğan Yoğun Bakım ünitesinde geçirdiği 135 gününü ve deneyimlerini başka ailelere ilham ve umut olması için paylaşır.
Ben kitabı okurken duygu fırtınaları yaşadım, sürükleyici anlatımı ile nasıl bitirdiğimi anlayamayadım. Anne adayları, prematüre bebek sahibi ebeveynler, bebek ve çocuğa dokunan tüm sağlık çalışanlarının ve eğitimcilerin okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.
Sevgili İnci Candemir’in, deneyimlerini bizimle paylaşmaya ve bu yolda ihtiyacı olanlara paydaş olmaya devam etmesini diliyorum.
GEN BENCİLDİR
Richard DAWKINS
Kitabın Konusu
İlk yayımlanışı 1976 olan bu kitap yayınlandığı her baskıda sansasyon yaratmış. İlk basıldığında düzene karşı olduğu için kötülenen, ama zaman ilerledikçe içindeki fikirlere gittikçe daha çok onay verilmiş. “Bencil Gen” isminin konma hikayesini uzun uzun, nedenleriyle anlatan yazarın amacı; bencil genlerin doğal seçiliminin genler arasında işbirliğini ayrıcalıklı kılmaya eğilimli olduğu farz edilmesine rağmen böylesi bir işbirliği yapmayan ve genomdaki diğer genlerin aleyhine çalışan bazı genlerin bulunduğunun kabul edilmesidir. Tüm türlerdeki genlerin etki mekanizmaları, genler sonucunda yaşamın devamlılığının sağlanması, türlerdeki farklı gen yapılarının nedeni, aile planlaması, nesillerin ve cinsiyetlerin savaşı gibi genetik bilimi ile ilgili detaylı bazen komik bazen şaşırtıcı örneklerle süslenmiş ansiklopedi tadında bir kitap. Su gibi akıcı olmasa da meraklısına çok ilginç gelebilir.
GörüşlerimBeyin ile ilgili çokca kaynak okumaya çalışan birisi olarak bu kitap genlerimizin üzerimizdeki etkisinin oldukça fazla olduğunu bana bir kez daha hatırlattı. Hayvan, bitki ve insan genlerinin etkilerinin örneklerle anlatılması kitabın daha okunabilir olmasını sağlarken genel kültürümüze ciddi katkı sağlıyor. Kirli çamaşırları ortaya saçsa bile sosyal biyolojinin merkezi problemlerinin, en maharetli şekilde doğal seçilimin genetik teorisi terimleriyle yeniden formüle edilmesini bilgili, zaman zaman esprili anlatışı mevcut.